Güvenlik ve diplomasi çok önemli

Ülke olarak ne kadar hassas bir dönemden geçtiğimizi anlatmaya kelimeler yetmez sanırım. Dün Ankara’da meydana gelen ve yüreklerimizi parçalayan Cumhuriyet tarihimizin en büyük saldırısı, adeta etrafı ateş çemberiyle sarılı ülkemizi yasa boğdu.

Sadece iç gelişmeler ışığında değil, dış gelişmeler noktasında da hassas bir dönemin içerisindeyiz. Özellikle Suriye ve Irak ekseninde yaşanan çarpıcı olaylar, güvenlik konusunun iç ve dış boyutlarını daha da kritik hale getiriyor.
Türkiye’nin yanı başında terör saldırılarının yanı sıra daha da belirginleşen ayrışma süreçleri, ulusal güvenlik noktasında daha hassas olunmasını gerekli kılıyor. Demokratik standardın yerlerde süründüğü çevremizdeki ülkeleri sarıp sarmalayan istikrarsızlık kuşatması, peşi sıra pek çok insani krizi de hortlatıyor.
Bugün Avrupa Birliği ülkelerinin yakasına yapışan ‘sığınmacı’ krizinin Birlik üyeleri açısından nasıl bir karabasana dönüştüğüne tanıklık ediyoruz. Yabancı düşmanlığının zirve üstüne zirve yaptığı bir süreçte sığınmacı akınıyla karşı karşıya kalan AB’nin krizle mücadele yöntemleri hâlâ tartışılıyor.

YAKIN TEHLİKE…

Ülkemizin sınır hattında yakın dönemde yaşanan çatışmalar ve sığınmacı akınının yol açtığı olumsuz tablo, tüm çıplaklığıyla dış politikada daha hareketli bir dönemin kapıda olduğunun işaretçisi adeta…
En sıcak dış politika başlığı, hiç kuşku yok ki Suriye’de yaşananlar… Geçen hafta Rusya’nın ilk kez Suriye’de başlattığı hava harekâtları, bölgedeki dengeleri de sarstı. ABD’nin sert tepkisine yol açan harekâtlar sırasında Türkiye’nin hava sahasının ihlal edilmesi Ankara-Kremlin hattında soğuk rüzgârlar estirdi. Hafta sonuna doğru krizin hızını kesme anlamında adımlar atıldığı bir gerçek. Şu an, hafta başındaki sert havanın etkisini yitirdiği görülüyor. 
Sadece Suriye ve Irak değil… Lübnan, İsrail-Filistin, Ürdün ve Mısır’da da güvenlik noktasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Tüm bunlar, Türkiye’nin yanıbaşında sürekli beliren ve risk oluşturan tehlike noktalarıdır. Son gelişmeler bazında daha hareketli bir dış politik sürecin bizi beklediği açıktır. Umalım ki sağduyu hâkim olsun…