Teleferik kartları neden cebe atıldı?

Köşemizde ilginç bir iddia daha. Okurum Muzaffer Yüksel anlatıyor.
***
“25 Eylül 2014 günü eşim ve çocuklarımla birlikte Teleferik’le Uludağ’a çıktık.
Çıkış öncesi aldığımız kişi başı on liralık kartları akşam üzeri iniş yapacağımız son istasyonda saat 17.30-18:00 suları arasında tekrar okutarak vagona binmek istedik.

Ama hiç beklemediğimiz bir durumla karşılaştık.
Görevli bizimle birlikte istasyonda bekleyen diğer yolculara da kartlarımızı okutmadan ‘kartlarınızın hepsini bana verin, beklemeyin ve binin’ dedi.
Sonra da bizden topladığı kartlarımızı cebine attı!. Vagona bindik ve aşağıya indik.
Bunda bir gariplik yok mu?..
Biz yolcular daha sonra görevliye verdiğimiz kartların okutulduğundan nasıl emin olabiliriz?. 
Veya okutulmayan bizim kartların daha sonra -pek ihtimal vermek istemiyorum ama- başka yolcularca kullanılmadığı ne malum?
İlgililerin dikkatlerine sunarım..”
Muzaffer YÜKSEL
***
Evet; okurumun ‘iddiası’ aynen böyle. 
Ve kendisinin de belirttiği gibi bu işte belki art bir niyet yoktur sanırım. Görevli, yolcular beklemesin diye böyle bir işi yapmış olabilir. Ama ‘sinek ufak mide bulandırır’ diye bir söz var ya.. Bu da o hesap!..
Umarım gerekli açıklamayı alır, öğreniriz..

Bu tempo ile o  köprü biter mi?

“Bizler, Vatan, Millet Mah. ve civarında oturan vatandaşlarız. 
Yaşadığımız sıkıntı yaklaşık yedi ay önce başlanıp henüz bitirilemeyen Sevinç Bulvarı ve mobese merkezinin bulunduğu caddeyi bağlayacak olan köprünün bugüne kadar bitirilememesi.
Hemzemin geçitli bir köprü olmamasına rağmen bu inşaatın bu uzun süreçte tamamlanamamasına anlam vermek çok güç. 
Ankara yolundan gelip çevre yoluna çıkmak isteyen ve yine bu mahallelerde oturup şehir merkezine gitmek isteyenler için zaman ve büyük bir akaryakıt israfına neden oluyor. Çünkü bu güzergah çok yoğun kullanılıyor. 

Söz konusu köprüde yapılan çalışma bazen bir günlük oluyor. Sonra gelen giden yok.
0n- onbeş gün srdnra yine birileri gelip sadece bir iki gün çalışıp gidiyorlar. Bu tempodaki bir çalışma ile köprü biter mi? 
Alan çeşitli yerlerden kapatıldı. Buna rağmen sürücüler her tehlikeyi göze alıp yollarını kısaltabilmek için kapatılan alanı kullanmaya çalışıyor.
Kimin, nereden ve nasıl gittiği belli olmayan bir keşmekeşlik yaşanıyor..
Köprünün bir an önce bitirilip bölge halkına sunulmasını istiyor, inşaatın neden böyle uzayıp gitmesi hakkında da sayın yetkililerden doyurucu bir açıklama bekliyoruz..”
Semt sakinleri

***

Atatürk Stadyum’u  yıkılmasın

“Bursa Büyükşehir Belediye Bşk. Sn. Recep Altepe Atatürk Stadyumu’nu yıkma projesini bir TV programında kamu oyuna anlattı. 
‘Yeni yapılan Timsah Arena Stadyumu inşaatı bitince Atatürk Stadyumu yıkılacak ve  buraya park, meydan , AVM merkezleri yapılacak, alt kısmında da otopark olacak’ dedi. Bence yanlış bir projebu. Böyle bir spor tesisi amatör spor yapan gençlere kazandırılmalı. Ayrıca spor okullarına tahsis edilmeli.. Böyle güzel spor tesisilerinde yetişen genç sporcular daha iyi çalışıp hazırlanabilirler. Kendilerine özgüvenleri gelir. Daha iyi motivasyon olurlar. Avrupa spor musbakalarında daha çok başarı elde edebilirler. 
Ne kadar çok spor tesisi yapılırsa o kadar çok başarı elde edilir. Yani eski spor tesislerini yıkmak sporda başarı getirmez. 
Sporda altyapıyı kuvvetlendirip iyi sporcular yetiştirerek Avrupa spor müsabakalarında başarılara imza atarız. Bunun yolunda daha fazla spor alanları ve tesisileri yaparak mümkün.. 
Yoksa Türkiye’deki spor kulüpleri, takımları ne kadar spor dalları varsa yani futboldan atletizme kadar olan faaliyetleri Avrupa’daki müsabakalarda hiçbir zaman Türkiye’den söz ettiremez ve Edirne Kapıkule’deki sınır kapımızdan asla dışarı çıkamayız. 
İşin formülü çok spor tesisi, iyi çalışıp hazırlanmak, teknik, taktik sistemlerini iyi uygulamaktır. Avrupa’da söz sahibi olmak ve ses getirmek için ön planda bunların olması gerekir.”
Saygılarımla.”
Erdoğan EVCAN

***

Rögar kapakları

“2010 yılı başlarında Bursa’daki rögar kapaklarının onarılıp yol düzeyine getirileceği haberi düşmüştü medyaya. Yol kalitesinin düşük olmasından şikayetçi olan ve her gün birkaç saati yolda geçen biz sürücüler için bu bir müjdeydi. Gerçekten de kısa bir süreçte pekçok rögar kapağı yenilendi. 
Ama hâlâ onarılmayan rögar kapağı ve mazgallar var. Örneğin Orhaneli yolu, Carrefour önündeki kavşaktan Orhaneli’ne dönüşte Misi köyünden önceki Beşevler kavşağına kadar olan kısımda rögarlar üzerinden geçerken araçlarımız çok sarsılıyor. Bu çalışmalar durdu mu? 
Yetkililerden ricamız eğer çalışmalar durduysa bu önemli iyileştirmenin tekrar başlaması ve çalışmaların Telekom, doğalgaz gibi her tür rögar ve mazgallarını da kapsayarak genişletilmesidir. Saygılar.”
Günay GÜNDOĞDU