Hava Durumu

Merhum Salim Hoca ve bir ceket hikayesi!..

Yazının Giriş Tarihi: 08.03.2015 08:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.03.2015 08:32
Mutlu bir tatil günü diliyorum sevgili okurlarım..               Hafta içinde iki üzücü olayı birden yaşadık.
Türk edebiyatının koca çınarı Yaşar Kemal’i toprağa verdik. Işıklar içinde olsun.
Ve hemen ardından bu kez yaşamını eğitim ve öğretime adayan, saçlarını bu uğurda ağartan 88 yaşındaki Salim Hocamız’ı sonsuzluğa uğurladık..
Öğretmen Salim Güçlü, soyadı gibi gerçekten de güçlü kuvvetli bir insandı. Meslektaşları ve öğrencileri arasında çok sevilir, saygı görürdü.
Köy Enstitüleri’nden mezun olmuştu. Bursa İmam Hatip Lisesi’nin ilk beden eğitimi öğretmeni idi..
Salim Hocamız’ın Kükürtlü Camii’nde kılınan cenaze namazı ve toprağa verilişinde aile bireyleri, yakınları, dostları, sevenleri ve kendisini tanıyıp unutmayan öğrencileri yalnız bırakmadı.
Salim Güçlü’nün cenaze töreninde eski bir öğrencisi çok ilginç bir anısını dile getirdi.
İmam Hatip Lisesi’ndeki görevi sırasında bir öğrencisi okula ceketsiz gelmiş. Salim Hoca ‘oğlum ceketin nerede, niye giymedin?’ diye sorunca gencecik öğrenci utanmış, kıpkırmızı olmuş ve sıkıla sıkıla ‘öğretmenim, benim bir tane ceketim var. O da çok kirlendi. Onun için giyemedim ve temizleteceğim’ deyince öğrencisinin yaşadığı utancı, güç durumunu gören ve çok üzülen Salim Hoca hemen o an ceketini çıkartıp öğrencisine uzatırken, ‘al oğlum, bu ceket senin’ demiş ve ona hediye etmiş.
Salim Güçlü Bursa Barosu avukatlarından dostlarım Canan Şener ve eşi avukat Mehmet Şener’in sevgili babaları, anne-baba mesleğini seçen oğulları Kerem Şener’in de sevgili dedesiydi.
Bir ara denk geldi ve Canan Hanım’a ceket olayından haberi var mıydı diye sordum..
Acılar içinde şunları söyledi:
‘Babam anlatmazdı ama evet. Böyle bir olay varmış. Annem anlatırdı. O günlerde babacığımın ikinci bir ceketi var mıydı, yok muydu?. Annem pek hatırlayamıyordu!..”  
hhh
HIRSIZ OĞLUM
Pazar yazımızda sözü Köy Enstitütleri’nin eski bir mezunu olan rahmetli Salim Hoca’dan ve Bursa Barosu avukatlarından açınca aklıma geldi. 
Tam yeri; anlatmak isterim.
Avukat Sadettin Torun da dostumdur.. Onun rahmetli babacığı da Köy Enstitüleri’nden mezun olmuş bir öğretmendi. Ansiklopedi gibi bir insandı. Çok okurdu. Boş durmayı sevmezdi. Emeklilik döneminde yıllar önce Beşevler semtinde bir bahçe almış, ekip biçiyordu. Bahçenin bir köşesine de minicik bir baraka yapmış kendi imkanlarıyla. İçine bahçede kullandığı çapa, bel, kazma, kürek vs. koyuyor, akla gelen her tür sebze ve meyveyi Köy Enstitüleri’ndeki öğrencilik yıllarında öğrendiği bilgilerle yetiştiriyordu Halit Hocamız.. Gündüzleri bahçesinde, akşam olunca da doğru evine.. 
Beşevler semti o yıllar böylesi yoğun bir yapılaşma içinde değil. Oldukça ıssız.. Halit Hocamız’ın minik ve sevimli barakasına hırsızlar dadanmaz mı?.  
Halit Bey barakadan çalınan aletlerine mi yansın, hırsızlık olaylarının çoğalmasına mı?.. Eksilen aletlerin yerine hemen yenilerini almak zaman alıyor tabii.. 
Ama hırsızlar bir başka gece yine barakaya girmiş. Bu kez alınan yeni aletler ‘kalk gidelim’ olmuş.
Halit Hoca bakıyor olacak gibi değil, çalınan aletlerinin yerine yenilerini zorlukla alıyor bu kez duvara bir kağıt asıyor. 
Üzerine de güzel bir yazı ile ‘hırsız evladım. Yaptığın çok ayıp. Ben bir öğretmenim. Sana yakıştıramıyorum. Bir daha hırsızlık yapma.Çok ayıp. Sana inanıyor ve seni affediyorum!.”
Birkaç gün sonra Halit Torun tekrar bahçesine gidiyor ve merakla bahçe aletlerinin çalınıp çalınmadığını kontrol ederken masa üzerinde şöyle bir not buluyor:
“Kusura bakma Hocam, eksiklerimi tamamlamaya gelmiştim ama vazgeçtim. Bir daha hiç hırsızlık yapmayacağım!..”
Halit Hoca daha sonra bunu test ediyor. Barakanın kapısını açık da bırakıyor ama gelen giden olmuyor!.
İşte böyle öğretmenlerimiz de, geldi geçti bu dünyadan.
‘Baki kalan gök kubede, bir hoş sada’ oldu artık onlar. Mekanları cennet olsun. 
Salim ve Halit hocalarımızın tüm yakınlarına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyorum. 

Kadınlarımız birer hazinedir 

Dünyaya hükmeden ünlü komutan Napolyon ‘Güzel kadın pırlanta, özel kadın ise bir hazinedir’ diyor..
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Ben de hepsinin kendine özgü bir hazine olduğuna inandığım kadınlarımızı kutluyor, onlara mutlu, sağlıklı, barış dolu günler diliyor, saygılar sunuyorum..  - Erdal ÖZDÜR

Güzel sözler

- “Sevgi kusurları yok etmez, onları da kabul eder..”
- “Sevgi; kendisine özen göstermeyen yürekleri hemen terk eder..”
- “Küçücük mutluluklar istiyorum.. O kadar küçük ki kimsenin gözü kalmasın..”
- “Birileri sizi görmezden geliyorsa, herkesten daha detaylı izliyordur. Unutma.”
- “Güneş’e ulaşmak istiyorsan gölgeden hemen çık!..”
(Teşekkürler Ülkü Üst SARPKAN)

Çok güzel bir sergi

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Batum Başkonsolosluğu’nun gerçekleştirdiği ‘Batumlu Sanatçılar Resim Sergisi’ Zafer Plaza 2. Çarşı katında izlenime açıldı..
İlginç eserlerin yer aldığı sergi 11 Mart tarihine kadar izlenebilecek..
Batumlu sanatçıların eserlerini görmenizi öneririm
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.