Kutsal ramazan ayında kayısı kıvamlı yumurta

Onbir ayın sultanı mübarek ramazan ayınız kutlu olsun değerli okurlarım.
Bilindiği üzere ramazanda sağlıklı ve dengeli beslenmek son derece önemli. Sahurda ve iftarda yanlış besin tercihleri yapmak bu ayı olduğundan daha zor bir süreç haline getirebiliyor. 
Oruç tutarken zorlanmamak için sahurda tok tutan besinleri tercih etmek gerekiyor. Diyetisyen Eda Özçoban’ın ramazanı en sağlıklı şekilde geçirmek için önerilerine bir göz atalım: 
Orucu kolaylıkla tutabilmemiz için sahurda 1 yumurta tüketmemiz gerektiğini belirtiyor Özçoban ve ‘Yoğurt, tam buğday/tam tahıllı ekmek, muz gibi besinler tok tutmak için yararlı besinler arasında. Bu gibi besinlerin yanında, en çok tok tutan besin ise yumurta. Bu nedenle, sahurda yumurta tüketimi son derece önemli.’ diyor.
Yumurta en kaliteli protein kaynağı olduğundan ramazanda tüketilen yumurta, gereken proteinin bir kısmını almayı sağlıyor. Kaliteli proteinin yanı sıra, yumurta doymamış yağlar, A,D,E vitaminleri, tiamin, niacin, riboflavin, demir, çinko, folik asit ve fosfor açısından da önemli bir kaynak.



Özçoban’ın dikkat çekip uyardığı bir nokta da şu: 
‘Sucuk, sosis, pastırma gibi tuz oranı yüksek besinlerle hazırlanan yumurta, oruç sırasında susuzluğu artırabilir Yağda yumurtayı da, sindirim sorunu ve fazla yağlı olması nedeniyle tercih etmemeli. Sahurda yumurta haşlanmış olarak, mümkünse, kayısı kıvamında yenmeli. Çünkü, kayısı kıvamındaki yumurta, daha kısa sürede haşlandığından daha az besin öğesi kaybına uğruyor..’

Güzel sözler

*- “ Gözlerinizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi hep aynıdır..”
*- “Her kadına sahip olmaya kalkışan adam sonunda bir kadına hasret kalır. Bir kadına sahip olan adam; her kadını kendine hayran bırakır.”
*- “Pahalı parfümleri bir kenara bırakın.. İnsan dostlarının yanında güven kokmalıdır..”
*- “Üşüyen birine rastladığımızda, ona bir ceket giydirirken üzerini örttüğümüz aslında kendi vicdanımızdır..”

 (Teşekkürler Azade SAKARYA)

Yeni çıkan kitaplar

‘GÜZEY’

Kurtuluş Savaşımız dönemini anlatan bir eseri Mehmet Can Şaşmaz ‘Güzey’ adlı romanında kaleme aldı. Pan Yayıncılık tarafından çıkan eserde bir kasaba halkı dağın güvenli kuzey yamacını yurt ediniyor. Yamaçtaki çok büyük bir kaya da onları gizler gibi.. Ancak savaş sona erdikten sonra kasaba halkı bu kayanın yerinden oynayıp aşağı, kendilerine doğru yuvarlanacağı korkusu içine düşer. 
İlginç bir roman..

‘BİRAZ MAYA BİRAZ GRAM’

 İstanbul’daki Maya ve Gram lokantalarında oniki ay boyunca en iyi malzemelerle yemek pişiren Didem Şenol Tiryakioğlu deneyimlerini, yeni lezzet tariflerini ve pişirme tekniklerini ‘Biraz Maya, Biraz Gram’ adlı kitabında bir araya getirdi.
Yapı Kredi Yayınları tarafından özenle hazırlanıp piyasaya sürülen kitaptaki birbirinden güzel fotoğraflar da Orhan Cem Çetin tarafından çekilmiş. Mutfaklarına meraklı hanımlar için titiz bir  çalışma.. 

Cumartesi neşesi

ÇÖMLEK HESABI: “Hoca Nasrettin ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine her gün bir taş atar. 
Oldukça yaramaz oğlu da muziplik olsun diye babası evde yokken bir avuç taş doldurur çömleğe.
Bir süre sonra dostları ‘Bugün ramazanın kaçı’ diye sorarlar Hoca’ya?. Hoca da: “Şimdi eve gider öğrenirim. Biraz sabredin” deyip evinin yolunu tutar.
Çömleği boşaltır; taşları sayar ama yüzyirmibeş taş olduğunu görür.   Şaşkın halde  arkadaşlarına gider ve onlara ‘bugün, ramazanın kırkbeşi’ der.
Hoca’nın bu cevabına gülüşür arkadaşları. Biri ‘aman Hocam, bir ay otuz gündür. Hiç ramazanın kırk beşi olur mu?’ diye itiraz eder. 
Nasrettin Hoca,bu itiraz üzerine şaşkınlık ve biraz da kızgın bir ifadeyle: “Ben yine insaflı davrandım. Benim çömlek hesabına bakacak olursak; bugün ramazanın yüzyirmibeşi!” der.