‘Aman bre deryalar’ ve ‘Güzel Mestanlı’

Aman bre deryalar, Kanlıca deryalar/ Biz nişanlıyız/ İkimiz de bir boydayız/ Biz delikanlıyız..”
Yusuf ile Feride birbirlerini çok severler. Ancak aileleri bir türlü evlenmelerine razı gelmez. 
Yusuf bir gün kafasında bir plan yapar ve Arda nehrini sevdiğiyle birlikte geçerek izlerini kaybettirmeyi ve yeni bir hayat kurmayı planlar.
Bu durumu sevdiği güzeller güzeli Feride’ye anlatır. 
Feride çok tedirgin olur ve ‘Arda nehrine bizim kayıklar dayanmaz, bu şekilde gitmeyelim’ der ama nafiledir. 
Güzel Feride, Yusuf’un aşırı ısrarlarına dayanamaz ve Arda nehrini aşmayı kabul eder. Ancak şans yüzlerine gülmez. 

Ve nehrin çılgın dalgaları kayıklarını devirir. Yusuf’ta boğularak nehirde kaybolur.. Feride büyük bir şans eseri azgın dalgalar içinde sürüklenirken ağaç dallarına tutunarak ölümden kurtulmayı başarır. 
Ancak Yusuf da duyduğu büyük aşk onu çok yaralar ve bu türküyü söyleyerek teselli bulmaya çalışır.
Hüzün yüklü bu öyküyü anlatan güzel bir Rumeli türküsüdür ‘Deryalar’..
Türkü, Nilüfer Belediyesi Kadın Korosu’nun, 2014-2015 sezonunun gala konserinde başarıyla seslendirildi. Koro iki bölümlük konserde büyük önderimiz Atatürk’ün çok sevdiği ‘Bülbülüm Altın Kafeste’, ‘Arda Boylarında’, ‘Bir Fırtına Tuttu Bizi’, ‘Vardar Ovası’, ‘Göçmen Kızı’ ve ‘Deryalar’ başta olmak üzere çok sevilen Rumeli türkülerini seslendirirken alkış yağmuruna tutuldu.. Koristlerden kurulu Tuana Sanat Kulübü’nden Taner Yılmaz tarafından eğitilen folklor ekibi de Rumeli oyunlarından bölümler sergiledi. Tango Evita Özel Dans ve Sanat Merkezi’nden Türkan Yiğitdinç’in koreografisini yaptığı açılış dansıyla konukları büyüleyen koroda, ayrıca Hülya Veziroğlu da skeç tarzında sahnelediği göçmen kadın tiplemesiyle büyük beğeni topladı.

Fethiye Kültür Merkezi’ndeki konserin solistleri Refiye Acar, Fatma Sevik, Vildan Öztürk’tü. Koro Şefi Dr. Aysel Gürel de sözlerini yazıp bestelediği ‘Daima Kalbimdesin Güzel Mestanlı’ adlı rast şarkıyı bizzat seslendirdi. 
Konseri izleyen Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey salondan gelen ısrarlı istekleri kırmadı ve Ege türküsü ‘Ormancı’yı seslendirerek alkış topladı.
Müziksiz kalmayın.. Mutlu pazarlar efendim.. 

***

GÜZEL SÖZLER

“Az insan çok huzur, bundan sonraki felsefem budur..”
“Aşkı ifade edebilmek kadar, o ifadeyi unutmamak hünerdir..”
“Ben yalnızca sevdiklerimden korkarım. Beni sadece onlar incitebilirler.”
“Ağlamak ruhun kanama şeklidir..”
 “Dostluk önemli değildir. Dostluklara olumlu yön verebilecek birini bulmak daha önemlidir..”
(Teşekkürler Kaya SAPANCALI)

***

YENİ YAYINLAR

‘SADEKAR’:Osmanlı tarihi ve Bursa üzerine yazılan ve birbirinden güzel şiirlerle oluşan yeni bir kitap.. 
Nuri Demirci’nin kalema aldığı Sadekar isimli kitap Noktürn Yayınları arasında okurlarıyla buluşuyor. Özenli bir baskı ve Yakup Kuyucu’nun hazırladığı orijinal bir kapak tasarımıyla da ayrıca dikkati çekiyor.
Nuri Demirci 2002 yılında da ‘Bursa Taşı’ isimli şiiriyle Ahmet Hamdi Tanpınar şiir ödülünü de kazanmış başarılı bir ozan. 
‘ZITLIKLAR TEORİSİ’:“Pena Yayınları’ndan çıkan, New York Times’ın çok satan yazarları arasına girmeyi başarmış ve geniş bir okur kitlesine sahip kadın yazar Allison Winn Scotch’un yeni romanı ‘Zıtlıklar Teorisi’ kendi ayakları üstünde durmaya çalışan, zeki ve cesur bir kadının öyküsünü anlatıyor. Kitap, ‘hayatta her şeye sahip olduğunuzu düşünürken, bir anda hepsi elinizden alınırsa ne hissedersiniz?’ sorusuna kadınların bakış açısıyla yanıt arıyor.
Evrenin kendisine her şeyi sunduğuna inanan ve kaderin getirdiklerini kabullenen romanın baş karakteri Willa da hayatında böyle bir dönüşüm yaşıyor ve dizginleri ele almaya karar veriyor. Sahip olduğu gücü ve yaşamı değiştirme cesaretini keşfediyor.

*** 

PAZAR NEŞESİ

GECE: Halit Fahri Ozansoy bir ziyafete davet edilmişti. Ertesi gün Ercüment Ekrem Talu’ya rastladi. Talu takıldı arkadaşına: 
‘Dün gece nerelerdeydin yahu?.’ 
‘Sorma hiç kardeşim, fazla içmişim, kendimde değildim.” 
Ercüment Ekrem başını salladı ve dudakları arasından şu cümle dökülüverdi: 
“Kim bilir ne rahat etmişsindir!..” 
***
ÖĞÜT:Macar şair Sandor Petofi, nehrin karşı kıyısına geçmek zorundaydı ama hiç parası yoktu. Sandalcıya: 
“Arkadaş, sana verecek param yok. Ama istersen çok güzel bir öğüt verebilirim” dedi. 
Kayıkçı öğüdü merak etti ve hemen kabul etti. Ve sonra yavaş yavaş karşı kıyıya geçtiler. Petofi, kıyıya adımını atar atmaz verir öğüdünü: 
“Bana bu yaptığını başkalarına sakın yapma, yoksa aç kalırsın..” 
(Teşekkürler İlhan ATEŞ)