İstifa da TV haberinden!

Pazar sabahını, Bursa'nın Kabine'deki yeni ve taze üyesi Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Hakan Çavuşoğlu'nu dinleyerek geçirdik. Çavuşoğlu'nun 'bakan olduğumu televizyon haberlerinden öğrendim!' şeklindeki samimi sözleri -nedense- kimseyi şaşırtmadı.
Çavuşoğlu, 'Bakan olacağımı önceden biliyordum!' deseydi asıl o zaman şaşıracaktık çünkü.
Hatanın kural olması nedir derseniz, işte bu!
Saçma- sapan bir uygulama ama, herkes tarafından kanıksanmış, herkes tarafından kabullenilmiş.
Sanki koskoca Cumhurbaşkanlığı'nın ve/veya Başbakanlığın sekreteryası yetersiz!
Çok mu zor hemen bir telefon trafiği işletmek! Yeni kabine üyelerine 'bakan oldunuz' diye mesaj çekmek. Yapılamaz mı? Yapılabilir!
Ama özellikle yapılmıyor!
Özellikle vurgulanıyor böylece, 'sizin ikbaliniz benim iki dudağım arasında!' diye.
Çavuşoğlu toplantıda, 'yeni kabine söylentileri'nin başladığı dönemde Ankara'da herkesin birbirine 'sayın bakanım!' diye hitap ettiğini, bunun geleneksel bir şaka olarak sürdürüldüğünü de anlattı. Demek aralarında mavrası da dönüyor bu durumun!
Böyle yazıyorum diye, sadece bu dönemi eleştirdiğim sanılmasın!
TV'lerin olmadığı, ahalinin gözünden ziyade kulağını açtığı 'radyo günleri'nde de, bakan olduğunu otomobilinin radyosundan duyan çok bakan gördü bu gözler.
İşin asıl enteresan tarafı şu:
Bakan olduğunu radyo veya televizyon haberlerinde duyan bu zevat, gün gelecek istifa ettiklerini de aynı iletişim kanallarından öğrenecekler!
Çünkü bu ülkede kabine üyesi olmanın ilk koşulu, bakan olduğun gün istifanı yazıp başbakana vermek. O ne zaman lüzum görürse, o zaman işleme koysun diye.
Nasıl bir duygu acaba, istifa mektubun başkasının cebindeyken hizmet etmek!?

*Kağnı gölgesinde yürüyenler...

Aziz Nesin'in 'Zübük' isimli romanının arka kapağında şöyle yazar:
'İt kağnı gölgesinde yürür, kendi gölgesi sanırmış!'
Türk siyasi hayatının yalaka ve dalkavuk tiplerinin kısa tanımı bu laf aslında.
Yerel-genel fark etmez, her dönem zübükler oldu hayatımızda.
Kendisi bişey olmadığı, boşlukta herhangi bir yer kaplamadığı halde, biat ettiği liderin ağzıyla konuşan, onun gibi oturup- kalkan, daha kötüsü onun adına kimi tasarruflarda bulunmaya cüret eden kişiler diye özetleyebiliriz hazretleri!
Bakın ne diyor Cumhurbaşkanı güncel zübükleri hizaya getirdiği son demecinde:
'Birilerinin şahsım adına racon kestiği, herkese ayar vermeye çalıştığı anlaşılıyor. Burada bir kez daha açık ve net olarak ifade ediyorum; benim milletimle, partimle paylaşacağım bir düşüncem, bir teklifim, bir hissiyatım varsa, bunun yolları bellidir. Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Eğer racon kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim. 'Reis böyle düşünüyor' türü yakıştırmalara itibar etmeyin'
İlk kez bu kadar yüksek perdeden ve ilk ağızdan ayar veriliyor, memleketin zübüklerine!
Kağnı gölgesinde yürüyüp kendini kağnı sanan itlerine!